5 Temmuz 2016 Salı

İnsanların Amelleri ve Liderleri


Allame İbni Kayyım (rahimehullah), şöyle demiştir :



بسم الله الرحمن الرحيم


حكمته تعالى في ان جعل ملوك العباد وأمراءهم وولاتهم من جنس اعمالهم بل كأن أعمالهم ظهرت في صور ولاتهم وملوكهم
فإن ساتقاموا استقامت ملوكهم وإن عدلوا عدلت عليهم وإن جاروا جارت ملوكهم وولاتهم
وإن ظهر فيهم المكر والخديعة فولاتهم كذلك وإن منعوا حقوق الله لديهم وبخلوا بها منعت ملوكهم وولاتهم ما لهم عندهم من الحق ونحلوا بها عليهم
وإن اخذوا ممن يستضعفونه مالا يستحقونه في معاملتهم اخذت منهم الملوك مالا يستحقونه وضربت عليهم المكوس والوظائف وكلما يستخرجونه من الضعيف يستخرجه الملوك منهم بالقوة
فعمالهم ظهرت في صور اعمالهم وليس في الحكمة الالهية ان يولى على الاشرار الفجار الا من يكون من جنسهم ولما كان الصدر الاول خيار
القرون وابرها كانت ولاتهم كذلك فلما شابوا شابت لهم الولاة فحكمه الله تأبى ان يولي علينا في مثل هذه الازمان مثل معاوية وعمر بن عبدالعزيز فضلا عن مثل ابي بكر وعمر بل ولاتنا

"Allah (Azze ve Celle)’nin insanların kralları, liderleri ve üzerlerinde hüküm sürenleri kendi amelleri ile aynı doğrultuda yapmasının hikmeti üzerinde tefekkür et. Sanki insanların kendi amelleri, kralları ve liderleri biçiminde ortaya çıkıyor...

Eğer insanlar dimdik ve doğru ise kralları ve yöneticileri de dimdik ve doğru olur; eğer bundan dönerlerse liderleri de onlara karşı döner. Eğer zorba ve despotlarsa, kralları ve liderleri de despotluk ve zorbalık eder. Eğer, aldatma ve hıyanet aralarında aşikarsa aynısı yöneticilerinde de ortaya çıkar.

Eğer insanlar Allah’ın üzerlerindeki haklarını yerine getirmekten kaçınırlarsa ve (Allah’ın haklarını yerine getirmede) pintice davranırlarsa, kralları ve yöneticileri onlara haklarını vermeyi reddeder ve (haklarını vermede) pintice davranmaya başlar. Eğer zorbaca davrandıkları kimselerden almayı haketmedikleri şeyleri alırlarsa, kralları insanlardan almayı haketmediklerini alır ve zorla vergiler toplar ve onlara yükümlülükler yükler. İnsanların zalimce zulme uğrayanlardan aldıkları ne varsa kralları da aynılarını onlardan zorla alır.

Yani insanları yönetenler (yönetilenlerin) amelleri şeklinde ortaya çıkar. İlahi Hikmet’e; şerli ve fena kimselerin kendileri gibiler dışında birileri tarafından yönetilmesi uygun düşmez.

Öncekiler (Müslümanlar) en iyi ve en salih kuşaktılar, yöneticileri de aynı konumdaydı. Ne zaman ki insanlar zayıf düştü, liderleri de kendi tabakalarına dönüştü.

Allah’ın Hikmet’ine, bugünlerde yöneticilerin Mu’aviye (radiyallahu anh) ve Ömer ibni Abd'ul Aziz (rahimehullah) gibilerinin bizim üzerimizde hüküm sahibi olması uygun değildir. Hatta Ebu Bekir (radiyallahu anh) ve Ömer (radiyallahu anh) gibi olması (ihtimali) daha da düşüktür. Aksine, bizim yöneticilerimiz bizlerin derecesi ve konumuna bağlıdır. Bizden önce hüküm sürenler (de), o insanların derece ve konumlarına bağlı olarak hükmetmekteydi. Her iki mesele de (önceki dönemdeki yöneticiler ile günümüzdeki yöneticiler) Allah’ın Hikmeti’nce icap eder ve (Allah’ın Hikmeti) şartına bağlıdır."

Miftah Dar'us Saade, 1/253-254

Resmi sitemiz :

Telegram kanalımız :

Facebook sayfamız :

Twitter hesabımız :

Tavhid.org sitesine teşekkürler 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder