19 Temmuz 2016 Salı

Imam Ahmed bin Hanbel (rahimehullah aleyhi)'nin hal tercümesi



Ebu Abdullah,  Ahmed b.  Muhammed b.  Hanbel  eş-Şeybânî, el-Bağdâdidir.  Annesi  ona Merv'de  hamile  kalmış ; H.  164'de Bağdad'da dünyaya  gelmiştir .İlim  için pek çok  yer dolaşmış ,  Mekke,  Medine,  Şam,  Yemen,  Küfe,  Basra  ve Cezîre'ye  gitmiştir . Sufyân b. Uyeyne,İbrahim b.Sa'd,  Bişr b.  Mufaddal,  Yahya  el-Kattân,  Huşeym,  Veki',İbn Uyeyne, İbn Mehdi,Abdurrezzâk ve  daha  sayılamayacak  kadar  çok zâttan hadis  dinlemiştir.  Kendisinden  ise,  oğulları  Abdullah ve  Salih,  Abdürrezzak,  Yahya  b.  Adem,  Ebû'l-Velid,  İbn Mehdi,  Zeyd b. Harun,  Ali  b. el-Medînî, Buhârî,  Müslim, Ebû Davud,  Ebû  Zur'a  er-Razî,  ed-Dımeşkî, ibrahim  elHarbî,  Ahmed b.Hânî, Abdullah b.  Muhammed el-Bağavî,İbn Ebû'd-Dünya,  Muhammed  b.İshâk  es-Sağâni,  Ebû Hatim  er-Râzi,  Ahmed b.  Ebû'l-Havârî,  Mûsâ  b.Harun, Hanbel  b.İshak,  Osman b.Saîd  ed-Dârîmî,  el-Mervezî  ve daha  pek çok kimse  rivayet  etmişlerdir.  Bunları,İbn Münde, Beyhakî, Şeyhu'l-İslâm  el-Ensârî, İbnü'l-Cevzî,  ez-Zehebî ve İbn Nasır  gibi  hafızlar  eserlerinde  kaydetmişlerdir. Hüseyin b.  İsmail,  babasından naklen Ahmed b.  Hanbel'in meclisinde  beş  binden fazla  insanın  toplandığını  haber vermiştir . Bunlardan  beş yüze  yakını  hadis  yazar,  diğerleri de  ondan edeb ve  âdâb-ı  muaşeret  gibi  davranışları öğrenirlermiş. İmam  Ahmed,  Şafiî  ile  de  görüşmüş,  her  ikisi birbirinden  hadis  almışlardır .

İmam  Şafiî  onun hakkında:

"Bağdat'dan  çıktığımda orada,  Ahmed b. Hanbel'den daha âlim,  daha  fakîh,  daha  muttaki  ve  verâ  sahibi biri  yoktu" demiştir .


Ebû  Zur'a  da,  Ahmed  b.  Hanbel'in oğluna,  babasının bir  milyondan  fazla  hadis  bildiğini  söylemiştir.


İbn Hacer  ise:"


Hz.  Peygamberin (salallahu aleyhi ve sellemun) sünnetine  karış  karış  uyan tek zât  Ahmed b.  Hanbel'dir" demiştir.

İşte  bu,  İslâm  ümmeti ve  ulemâsı  içerisinde,  Ahmed b.  Hanbel'i  temayüz  ettiren  bir menkibedir.


İbrahim b.İshâk  el-Harbî de  onun hakkında şu kanaatini  dile  getiriyor:


"Bazıları,  Ahmed b. Hanbel hakkında  zanna  dayanarak konuşuyorlar .  Vallahi,  ne tâbiûndan onun  üstüne  meziyete  sahip olan ve  ne de müslümanlar  arasında  yerini  doldurabilecek  birisi  yoktur. Ben ona yaz, kış , gece, gündüz  tam yirmi  sene  arkadaşlık ettim, her gününün bir  öncekinden  daha  iyi  olduğunu gördüm.Her  taraftan ilim  adamları  ziyaretine  gelir. Mescid dışındaki celâletlerine  rağmen,onun mescidine  girdikleri zaman ilim  öğrenen  birer  talebe  vaziyetini  alırlardı.  Ben, dünya  kadar  insanla karşılaştım .Ahmed b. Hanbel  gibisini görmedim. Analar, onun gibisini  doğurmaktan  âcizdir. 


Abdulvehhâb el-Varrâk'm hakkındaki değerlendirmesi ise şöyledir.


"Ahmed b.  Hanbel gibisini  görmedim.""Peki,  onun senin  yanında diğer  insanlardan  üstün olmasına  neden olan hangi  meziyetidir?" diye  sorulduğunda,

el-Varrâk:  "O, Öyle bir  insandır  ki,  kendisine  altmış bin  mesele sorulmuş , hepsine  de  "Haddesena,  ahberana ve  ruvina"  diyerek hadisle  cevap vermiştir ." karşılığında  bulunur.

Ali  b. el-Medînî  de  şöyle demiştir :


"Allah Teâlâ bu  dini  bir üçüncüleri  daha  olmayan iki  insanla kuvvetlendirmiştir. Birisi, Ridde  hâdiseleri  karşısında Ebû  Bekir;

diğeri de Mihne  olaylarında Ahmed b.  Hanbel'dir. Şu  kadar  var  ki, Ebû Bekir'in kendisine  yardımcı  olacak arkadaşları  vardı. Fakat,  Ahmed  b.  Hanbel'in ne  yardımcısı,  ne  de  arkadaşı vardı."

İshâk b.  Râheveyh de:


"Ahmed b.  Hanbel,  yeryüzünde, Allah ile insanlar  arasındaki hüccettir" demiştir .


Ebû  Zur'a  da kanaatini  şu şekilde  dile getirmiştir :


"İlim, zühd,  fıkıh,  bilgi  ve  hayrın her türlüsünde  Ahmed b.  Hanbel gibisini  görmedim. Ondan daha  kâmil  ve  daha mükemmeline  de  rastlamadım."


Ebû Dâvud  es-Sicistânî  ise: 


"Yüzden fazla  ilim  ehli ile  karşılaştım .Ahmed  b.  Hanbel  gibisine  rastlamadım.  İnsanların uğradıkları  boş  şeylere hiç bulaşmamış. Yalnızca  ilmî konulardan  bahsetmiştir"diyor.


İbn Kuteybe:


"O,  dünyanın  imamıydı" derken  İbn Mâkûlâ onun,  sahabe  ve  tâbiunun görüşlerini  en  iyi  bilen  kimse olduğunu  söylüyor.


Sarsarî  beyitlerle  (Ahmet  b.  Hanbel'i)  şu  şekilde  tanıtıyor.


Bir  milyon müsned hadis  öğrendi.

Bunların hıfzını,  kavrayan bir  kalb  ile  sağlamlaştırdı.
Atmış bin kadar  meseleye  cevap  verdi.
Bunu,  rivayet  sahifeleri  değil; (Anberenâ) sığası  ile  gelen (haberlerle) yaptı.

Hadiste  imam  tutarlı,  sağlam  ve  doğru eleştiride  hüccetti. Kitab (Kur'ân)  ve  sünnette;  ilim,  üstün  zühd  ve  tevekkülde (eşsiz) imamdı. Hakkı  aramada takib ettiği  metod (menhec)  en  doğru metodu; şeri  şerifte  beslendiği  kaynak  en  tatlı  kaynaktı. Kur'ân hususunda  kırbaç  ve  kılıçla  tehdid  edildi.  Fakat  o,  ne (kırbaç)  sesine  ne  de  kılıcın tehdidine  boyun  eğmedi (bunlardan  korkmadı). Bir  şey  söylemedi ki, hakkı (hidayet)  üstün  tutmak için söylemiş olmasın.Bunun için binlerce  ordulara  karşı  koydu. O  (artık) Şanı  yüce  bir  bayraktır  (alem)  ölüm  bile  nâmını yok edemedi.  Aksine,  tüm mutekebbirlerin üstünde  bir makama ulaştı . O  büyük  imam ki  Allah'ın; muşebbihe  ve  muattılayı (Allah'ın sıfatlarını inkar  eden  mezheb) hükümsüz  bırakan, (yeryüzündeki)  hücceti  idi. Müsned'i,  tekrarlar  hâriç,  otuz  bin  hadisten  meydana gelmektedir. Tefsir'i ise  yüz  yirmi  bin  hadisten oluşmaktadır .  Bunlardan  başka ,  en-Nâsîh ve'l-mensûh,  etTârih, ez-Zühd,  el-Mukaddem  ve'l-muahhar  fi'l-Kur'ân, Cevâbâtü'l-Kur'ân (yani  er-Redd  ale'z-zenâdika),  el Menâsikü'l-kebîr, ve's-sağir,  vb.  gibi eserleri vardır.


Yezid b.  el-Münâdî  de  hakkında Şöyle diyor: 


"Ahmed b. Han-bel,  insanların en kerimi,  en  cana  yakını ve  edeblisi, lüzumsuz  şeylerden sakınan,  boş ve  çirkin  işlerden  şiddetle kaçınan  biriydi.  Dâima  vakar  ve  sükûnet  içerisinde  olduğu, yalnızca  hadis  ve  hadis  ricaline  ilişkin konulardan  bahsettiği müşahede  edilirdi.  Onunla karşılaşanın içini  bir  sevinç kaplar;  ister istemez  ona meylederdi. Mütevâzi  bir insandı. Halk ona ikram  ve  ta'zim  eder,  sevgi  gösterisinde bulunurdu."


Süryân es-Sevrî'ye, fütüvvet'ten  sorulmuş ,o da: 


"Fütüvvet akıl  ve  hayadır.  Başı ise,  kendine  sahip olmaktır. Zineti, hilim  ve  edep,  şerefi, ilim  ve  verâdır.  Süsü  ise  şunlardır: Namaza  devam, ana babaya  iyilik, sıla-i rahim, iyiliği yaymak,  komşuyu korumak,  kibiri  terketmek,  cemaata sarılmak,  vakarlı  olmak,  gözü haramlardan  alıkoymak, yumuşak  sözlü  olup  İslâm'ı yaymaktır. En  akıllı fetâ'lar, Allah'ın emir  ve  nehiylerini  anlayan,  doğru sözlü,  sevimli, dürüst,  güler yüzlü,  hoş geçinen, geveze  olmayan,  sır  tutan, ayıpları  örten,  emanete  riâyet  eden,  hıyaneti  terkeden,  ahde vefa  gösteren, meclislerde  sözü anlamadan  konuşmaktan sakınan,  mütevâzi  olan,  büyüklere  ikram  edip  küçüklere yumuĢakt davranan,  müslümanlara  rahmet  ve  şefkatle muamele  eden,  belâlara  sabreden,  bollukta  şükreden kimselerdir. Fütüvvetin kemâli  Allah korkusudur.  Bir insanda  bu hasletlerin tamamı  bulununca,  o  gerçek  mânâda bir  fetâ  olur"  demiştir .


İbnu'l-Medînî  diyor  ki: 


"Eğer  ona medhiyeler yağdırmak için, bir  meclis  oluştursak,  yine  de  faziletlerini  kemâliyle dile getirmekten âciz  kalırız"


İmam Ahmed b.  Hanbel h.  241'de  Rebîu'l-evvel  ayının 12. gecesi,  Cuma  günü,  Bağdad'da  vefat  etmiştir .  Cenaze namazına büyük  bir  kalabalık  iştirak etmiştir .  

Abdulvahhâb el-Varrâk'm  haber  verdiğine  göre;


ne  Câhiliye  ve  ne  de islâmî  dönemde  bir  benzeri  işitilmemiş,  cenazesine yaklaşık bir  milyon  erkeğin,  altıyüz  bin  de  kadının katıldığı söylenmiştir . Bu sayının toplam  bir  buçuk (1,5) milyon olduğu da söylenmiştir .


Oğlu Abdullah'ın  söylediğine  göre 


"Bid'at ehline  cenaze  günü kimin  haklı  olduğu ortaya  çıkar" denilmiş . Ve o gün de,  yahudi, hıristiyan ve  mecûsîlerden toplam  yirmibin kişi müslüman  olmuştur .


es-Sarsarî  ise  bir  beytinde  şöyle diyor:


Cenazesini  gördükleri  vakit,  her  sapık fırkadan yirmi  bin kişi müslüman oldu.Cenaze  namazını bir  milyon altıyüz  binden daha kalabalık bir  muvahhidler  topluluğu  kıldı. Abdurrahman b.  Kasım


İmam Ahmed Zühd (hal tercümesi)



Resmi sitemiz

Telegram kanalımız

Facebook sayfamız 

Twitter hesabımız


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder