28 Kasım 2016 Pazartesi

La İlahe İllallah’ın Manasını Bilmek,Kulun Üzerindeki İlk Vacibtir

Ebu Butayn rahmetullahi aleyhi - EL-İNTİSAR Lİ HİZBİLLAH’İL MUVAHHİDİN  – La İlahe İllallah’ın Manasını Bilmek,Kulun Üzerindeki İlk Vacibtir
–––––––––––––––––
La İlahe İllallah’ın Manasını Bilmek,Kulun Üzerindeki İlk Vacibtir

Allah Subhanehu kullarına La ilahe illallah (kelimesinin)manasını bilmelerini ve Allah’u Te’ala’dan başka ibadete layık,hak ilah olmadığını bilmelerini farz kılmıştır.

Allah’u Te’ala şöyle buyurmuştur:
Bil ki Allah'tan başka ibadete layık,hak ilah yoktur.. (Muhammed 47/19)

İmam Buhari bu ayeti şu bab (konu) başlığı altında zikretmiştir:“İlim, Söz ve Amelden Önce Gelir Babı”...bkz.Buhari,Sahih, İlim Kitabı,11.bab

Böylece işaret etmektedir ki La ilahe illallah (kelimesinin) manasını bilmek ilk vacip olan husustur.Ondan sonra,söz ve amel gelir

Allah’u Te’ala şöyle buyurmuştur :
“İşte bu, insanlara bir tebliğdir.Onunla uyarılsınlar ve ancak O’nun tek ilah olduğunu bilsinler diye.” (İbrahim
14/52)

(Dikkat edilirse) Allah’u Te’ala bu ayette; “O’nun tek ilah
olduğunu söylesinler” demedi (bilakis “O’nun tek ilah olduğunu bilsinler” dedi)

Allah’u Te’ala şöyle buyurmuştur:
“Eğer size karşılık vermezlerse, onun ancak Allah’ın ilmi ile indirilmiş olduğunu ve O’ndan başka ibadete layık,hak ilah olmadığını bilin! Artık müslüman oluyor
musunuz?” (Hud 11/14)

Yani: Allah’u Te’ala’dan başka ibadete layık,hak ilah olmadığını bilin!..

“Ancak bilerek hakka şahitlik edenler müstesna, onların Allah’tan başka dua ettiklerinin, şefa’at etmeye güçleri yoktur.” (Zuhruf 43/86)

Müfessirler derler ki:
“Allah’u Te’ala’dan başka ilah olmadığına şahitlik edenler müstesna ki onlar dilleri ile şehadet getirdikleri hususları kalpleri ile bilirler.”... bkz.İbnu Kesir,Tefsir,7/229;Kurtubi, Tefsir, 16/122.

Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:
“Her kim Allah’tan başka ibadete layık,hak ilah olmadığını bilerek ölürse, cennete girer.”
----
Sahih-i Müslim 26; Müsnedu Ahmed, 1/509, 464; Nesai, Amel’ul Yevmi ve’l Leyl,1114-1115; İbnu Ebi Şeybe, el-Musannef, 3/238; Hakim,el￾Müstedrek, 1/351; ed Dulabi,el-Kuna,1/129 ve ayrıca Suyuti’nin ed￾Durr’ul Mensur,6/63’de belirttiği üzere İbnu Hibban ve Beyheki,Osman bin Affan Radıyallahu Anh’dan rivayet etmişlerdir.

Âlimler bu ve buna benzer ayetlerden insanın üzerine ilk
vacip olan şeyin ma’rifetullah (Allah'ı bilmek) olduğu hususunu istidlal etmişlerdir. Bu ayetler şuna delalet eder:
La-ilahe illallah kelimesinin manasını bilmek, farzların en büyüğü; bu kelimenin manasının ilmine dair eksiklik ise cehaletin en büyüğüdür.Bu kelimenin manasını öğrenmek vaciblerin en büyüğü olduğuna göre,buna dair cehalet ise cehaletin en büyüğü
ve en çirkinidir.
_____________________________
Telgram kanalmızda oku -› https://telegram.me/ahadunahad/1522

25 Kasım 2016 Cuma

Şeyhülİslam Muhammed bin Abdul-Vehhab rahmetullahi aleyhi şöyle demiştir.:

Durer'us Seniyye, 2/22 vd.

⚠️ İSLAM DİNİNİN ASLI ⚠️

Şeyhulislam Muhammed bin Abdilvehhab diyor ki:
➡️ İslam dininin aslı ve kaidesi iki önemli hususu ihtiva etmektedir.

  BİRİNCİSİ
➡️ Tek olan, ortağı olmayan Allah'a (Celle Celaluhu) ibadet edip insanları buna davet etmek, dostluğu velayeti bunun üzerine bina etmek, bunu terk edenleri de tekfir etmektir.

İKİNCİSİ
➡️ Allah'a ibadet hususunda şirkten sakındırmak ve bu hususta sert 
davranmak; düşmanlığı bundan dolayı yapıp, onu (yani şirki) işleyenleri tekfir etmektir. Bu sayılan esaslara muhalefet edenler çok çeşitlidir: 

1⃣ – Bunların muhalefet bakımından en şiddetli olanları, bu hususların hepsine birden muhalefet edenlerdir.

2⃣ – Onlardan bazıları ise sadece Allah (Celle Celaluhu)’ya ibadet eder, fakat şirki reddetmez ve de şirk işleyenlere düşmanlık göstermez.

3⃣– Onlardan bazıları ise şirk işleyenlere düşmanlık gösterir, fakat 
onları tekfir etmez.

4⃣– Onlardan bir kısmı tevhidi sevmez, fakat ona buğz da etmez.
 
5⃣– Onlardan bir kısmı tevhid ehlini tekfir etti ve bu yaptıklarını 
salih kimselere sövme olarak isimlendirdi.

6⃣– Onlardan bir kısmı hem şirke buğzetmez hem de onu sevmez.

7⃣– Onlardan bir kısmı şirki bilmez, dolayısıyla inkar da etmez.

8⃣– Onlardan bir kısmı da tevhidi bilmez ve de inkar da etmez.

9⃣– Bu kimselerin en tehlikeli olanları ise; tevhid’le amel eden, fakat 
onun kıymetini ve değerini bilmeyen ve de tevhidi terk edenlere 
buğzetmeyen ve onları tekfir etmeyenlerdir. 

1⃣0⃣ Onlardan bazıları; şirki terk eder, onu çirkin görür ve inkar 
eder, fakat şirkin kötülüğünü bilmez ve de şirk ehline düşman olmaz, onları tekfir etmez.

Bu sayılan kimselerin hepsi Allah (Celle Celaluhu)’ın nebilerine gönderdiği tevhid dinine muhalefet eden kimselerdir.”

Telegram kanalmızda oku

18 Kasım 2016 Cuma

Ebced

KİTAB'ın ADI : Fethu´l Mecid
ala Şerhu Kitabi´t Tevhid

KİTAB'ın YAZAR'ı : Abdurrahman b. Hasan  (Muhammed bin Abdul-Vehab'ın torunu)

EBCED (hesablanmış rakamlarla geleceği görmek)
〰 〰 〰 〰 〰 〰 〰 〰 〰
İbn Abbas (radiyallahu anhu) da ebced yazanlar ve müneccimlik yapanlar hakkında:
"Kıyamette Allah katında hiç bir menfaatleri olmayacaktır." demiştir.
(Heysemi-Mecmeu'z-Zevaid: 5/117)

İbn Mesud'tan (radiyallahu anhu) Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:
"Nice ebced harfleri öğretenler (veya nice Ebu Cad'ın yıldızlarla ilgili harflerini öğretenler) var ki, Kıyamet gününde bunların Allah katında bir nasipleri yoktur."
(Taberani, 11/14, Elbani, Daifu'l-Camia: 418)

Ondan da Hamd b. Zencuye şu lafızla rivayet etmiştir:
"Nice yıldızlara bakanlar ve ebced (Ebu Cad'ın) harflerini öğrenenler var ki, onlar için Allah katında bir nasip yoktur."
(Taberani, 11/14, Elbani, Daifu'l-Camia: 418)

"Ebu Cad'ı" yazmak, gaybı bilirim iddiasıyla öğrenim yapmaktır. Buna Harf bilgisi de denir. Bunun hakkında büyük 
tehditler vardır. Ancak bu ebced hesapları, hecelemek ve cümle kurmak maksadıyla yapılırsa sakıncası yoktur. Müşrik 
deccaller bu ilmi Cafer Sadık'a nisbet ederler. Bu konuda küfre varan bir hayli sözleri vardır. Böyle bir şey ancak Rafızilerin uydurmasıdır. Onlar selefleri olan yahudilere katılmışlar, İslamı yıkmak için bu yolu seçmişlerdir.
"Yıldızlara bakanlar..." Yani bunun bir tesiri olduğuna inananlar demektir. Bu mesele yakında anlatılacaktır. Burada batıl ehlinin elindeki bilgilere aldanmamak gerektiği anlatılmıştır.

Allah (celle celaluhu) şöyle buyuruyor:
"Rasulleri kendilerine apaçık belgeler getirdiği zaman, onlar, yanlarında olan ilimden dolayı sevinip böbürlendiler de, 
kendisini alay konusu edindikleri şey, onları sarıp kuşatıverdi."
(Mümin: 40/83)
〰 〰 〰 〰 〰 〰 〰 〰 〰
Telegram kanalmızda oku

14 Kasım 2016 Pazartesi

Mücahidin Bilmesi Gereken Hükümler (1-ci Hükm)

KİTAB : İbn Nehhas-Cihad s379,380

⚠️ Mücahidin Bilmesi Gereken Hükümler  (1-ci Hükm) ⚠️

İmamın veya tayin edilen amirin izni olmadan savaşmak haram 
değil, mekruhtur. Bu kerahetten de şu durumlar istisna edilmiştir:

Birincisi;
«Savaşmak isteyen kişi veya grup izin istemeye gittiklerinde 
hedefleri kaybolacaksa izinsiz savaşmaları mekruh değildir. »

İkincisi;
«Eğer imam cihadı terk etmiş, o ve askerleri dünya işlerine dalmışsa (günümüzde durum aynen böyledir) savaşmak isteyen kişi veya gruplar için mekruhluk söz konusu değildir. Çünkü onlar ihmal edilmiş 
bir farzı yerine getirmektedirler.» 

Üçüncüsü;
«Savaşmak isteyen kişi izin alamıyorsa ve izin istese de 
izin alamayacağı kanaatinde ise onun için de kerahet söz konusu değildir.»¹

İbnu Kudame el-Hanbeli şöyle demiştir:
«“İmamın yokluğunda cihad tehir edilemez. Çünkü cihadın maslahatları tehir edilmesiyle kaybolur.”» ²

Komutanın ordusuyla veya askerleriyle kaçmamak üzerine biatlaşması sünnettir. Çünkü Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) de Hudeybiye senesinde böyle yapmıştır.
«Öncü kuvvetler çıkarması, düşmana karşı casuslar göndermesi, perşembe günü sabah yola çıkması, sancaklar oluşturması ve her bölüğü 
bir sancak altında toplaması, birbirlerini öldürmesinler diye her bölük için belli bir alamet koyması ve cihad meydanına savaş düzeniyle girmesi 
sünnettir.Zayıfların yardımına koşması, iki tarafın karşılaşma anında dua etmesi, insanları savaş, sabır ve sebata teşvik etmesi, savaşı öğle sıcağından sonraya veya rüzgar kesilinceye kadar ertelemesi sünnettir.»³

İmam Kurtubi
« “Ey iman edenler! Düşman ordusuyla karşılaştığınızda 
sebat edin ve Allah'ı çokça zikredin! Umulur ki felah bulursunuz.”» ⁴
ayetinin tefsirinde şöyle demiştir:
«“Bu zikrin hükmü, gizli olmasıdır. Çünkü zikreden yalnız başına ise savaşta sesi yükseltmek kötü ve mekruhtur. Ancak saldırı sırasında grup 
halinde iseler ses yükseltmesi güzeldir. Çünkü düşman askerlerine korku salar.» 
-------------------------------
¹- Muğnil Muhtac, 4/220 
²- El-Muğni, 10/374.
³- Muğnil Muhtac, 4/220.
⁴- (8 Enfal/45)

Yukarıdaki yazının neresine tiklarsanızsa Telegram kanalımıza girecektir

11 Kasım 2016 Cuma

Hakk diye Batıldan tutunanlar için

Bazı müslümanlar Hakkı aramadıkları için yerinde sayıyor aşağıdaki söz aynen hakkı aramayıb hakk gibi görünen batıldan tutunanlar içindir... Allah tüm müslümanları islah etsin.. Amin
________________________________
“Eğer senin kalbin marufu tanıyamaz, münkeri de inkar etmezse asıl o zaman helak olursun.”

Musannef İbn Ebi Şeybe 10/174, Ebu Nu3aym Hilye 1/135

Telegram kanalımız tıkla

6 Kasım 2016 Pazar

Beş Esas (Muhammed bin Abdul-Vehhab r.a-den) facebook ve telegram linkleri

Es Selamun Aleykum ve Rahmetullahi ve Beraketuhu müslüman kardeşlerim...

"Muhammed bin Abdul-Vehhab rahmetullahi aleyhi'nin - Cevahirul Mudiyye isimli kitabından / BEŞ ESAS bölmünü paylaştık inşeAllah aşağıda Facebook'ta ve Telegram'da paylaştıklarmızın linklerini vericez isteyen okuya bilir...!!!

FACEBOOK
Beş Esas (1-ci bölüm) -› tıkla
-----
Beş Esas (2-ci bölüm) -› tıkla
-----
Beş Esas (3-cü bölüm) -› tıkla
-----
Beş Esas (4-ci bölüm) -› tıkla
-----
Beş Esas (5-ci bölüm) -› tıkla
-----------------------------
TELEGRAM
Beş Esas (1-ci bölüm) -› tıkla
-----
Beş Esas (2-ci bölüm) -› tıkla
-----
Beş Esas (3-cü bölüm) -› tıkla
-----
Beş Esas (4-ci bölüm) -› tıkla
-----
Beş Esas (5-ci bölüm) -› tıkla

Allah’ın izni ile elimizden geldiğince doğru yola davet ediyoruz eğer sayfamızın, kanalımızın, sitemizin, hesabımızın yanlışı varsa "Yalnışımızı gösterenden Allah razı olsun"
Es Selamun Aleykum ve Rahmetullahi ve Beraketuhu...